Hayatın ortasında politik olaylar tarafından savrulunursa ve o zamana kadar normal kabul edilen her şey altüst olursa ve kısmen de kaybolursa ne olur? Bu soru 1989’dan beri çökmüş Doğu Almanya vatandaşları tarafından sık sık sorulmuş olmasına rağmen 1989 yılında eski Federal Batı Almanya da çökmüştü. “Sahip Olduğumuz En Güzel Şeydi” Gregor Korff ile Leo Münks’ün hikâyelerini anlatmakta. Onların Batı Berlin’de yetmişli yıllarda sol çevrelerde geçen üniversite yıllarını ve başkent Bonn’da bakan danışmanı ve Köln’de anayasa koruyucusu olarak çalışmalarını... İkisinin de 1989 yılında olanları anlamak ve hatta önceden sezmek konusunda problemleri olmamasına rağmen, yaşananlardan dolayı tam anlamıyla altüst olurlar: Eski sevgilisinin bir Stasi elemanı olduğunun ortaya çıkması Gregor Korff’un felaketi olur, Leo da eski arkadaşı Carl Schelling’in planladığı suikastı örtbas etmeye çalışır, ama nafile. Gregor, Leo ve karısı heyecanlı bir aksiyonla Carl’ı hapishaneden kaçırdıklarında da fark ederler ki, Berlin Cumhuriyeti artık onların değildir.