Eski sosyalist, mitinglerin vazgeçilmez slogan yazıcısı, devrime yönelik ideallerini bir kenara bırakıp kendini kardeşlerine adamış olan kahramanımız, ışık saçan siyah saçları uçuşurken Doha’yı görünce bir tanrıça ile karşılaştığını düşünüp yeni bir maceraya atılıyor. Doha’nın dünyası ise göründüğünden daha karmaşık… Onun için durum yalnızca şundan ibaret: Babasından ve kocasından sonra, onu kendi çıkarları için kullanmak isteyen başka bir adam…

Yalnızca “başka bir tane daha”!

Erkek kardeşi Osiris’le evlenip bir şahin doğuran Aset... Bazen tüylerden yapılma bir elbise giyen, saçları siyah, gözleri sürmeli… Babası Ra ile birlikte gökyüzünde gemiyle dolaşan Aset nasıl girdi bu hayal kırıklığıyla bezenmiş aşka?

Mısır edebiyatının ödülü yazarı Bahaa Taher, yalnızca aşkı değil, omuz omuza silahlı mücadeleyi; devrim ruhu içinde insan hâllerini ve derin bir kültürün izlerini; sadece Mısır değil Roma görüntüleriyle de zenginleştirilen bu romanda ilgin örneklerle bir araya getirip yeni bir dünya kuruyor. Peki bu dünyadaki izler, gerçekten “Doha’nın Dediği Gibi” mi?

2008 Uluslararası Arap Edebiyatı En İyi Kitap Ödülü.